27 Ekim, Türkmenistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 99. yıldönümünü kutladı. Ancak Türkmen rejiminin
hiçbir yetkilisi bu günü bayram olarak kutlamıyor. Bundan tam bir asır önce Türkmenistan’ın devleti için
çalışmış milli istihbarat temsilcilerinden, Nedirbay Aitakov ve Gaygysyz Atabaev gibi Stalinizmin kurbanı
olan tarihi şahsiyetlerden hiç bahsedilmiyor.
Eski Cumhurbaşkanı ve şimdiki Halk Konseyi Başkanı Gurbanguly Berdimuhamedov’un, ilk
Cumhurbaşkanı Saparmurat Niyazov ve aile üyelerinin isimlerinin şehir, köy ve yerleşim yerlerinden
çıkarılmasına yönelik kampanyası, “tarihi isimlerin restore edilmesi” adı altında 2016 yılında başlamıştı.
Her ne kadar “tarihi isimlerin restore edilmesi ve tarihi şahsiyetlerin onurlandırılması” olarak adlandırılsa
da, pratikte Türkmenistan Cumhuriyeti olma yolunda bir asır önce Türkmenistan’da yapılan çalışmalar,
zaferler ve hatalar, bu etkinliklere katılan kişilerin isimleri öyle ya da böyle bahsedilmiyor. .
Tarihsel ve siyasi bağlamda Türkmenistan’ın devlet olarak tanınması elbette Türkmen halkının asırlardır
süren devlet hayalinin meyvesidir. Ancak aynı zamanda Türkmenistan, SSCB içinde bir cumhuriyet olarak
kurulduğunda birçok hata yapıldı.
Örneğin Stalin’in ulusal politikası sonucunda Türkmenistan topraklarında kalan onbinlerce etnik Özbek,
yüzlerce Tacik ve Arap’ın uyrukları resmi belgelere zorla Türkmen olarak yazıldı. Tarihi detaylı inceleyen
insanlar, Türkmenistan’ın Lebap eyaletinin Çarjev (eski Farap ve Kaganoviç dahil), Danev (eski Moskovsk-
Boynuzyn dahil), Khojambaz, Darganata ilçelerinde yaşayan eski neslin temsilcileri ve şehir.
Türkmenabat’ın bu durumunu anlatın.
Elbette Sovyet hükümetinin arşivlerinin bugün bile açılmamış olması, bu hikayelerin tarihi belge ve
gerçeklerle karşılaştırılmasına izin vermiyor.
Bugünkü Türkmen basını ve yetkilileri, Bolşeviklerin gelişiyle komşu Afganistan’a kaçmak zorunda kalan
binlerce Türkmen ailenin akıbeti ve Stalinizmin kurbanı olan Türkmen aydınları hakkında hiçbir haber
yapmıyor.
Tam tersine, bugün bile aynı tarihsel yol suskun tutulmakta, bunun yerine Saparmurat Niyazov
döneminde başlayan kişilik kültü politikası daha da yaygınlaşmaktadır. Niyazov’un zamanında kendisi,
annesi, babası, erkek kardeşleri ve büyükbabası devlet propagandasının ana simgeleriydi, ancak bugün
Berdimuhamedov’ların aile kültü daha da güçlü.
Mesela Gurbanguly Berdimuhamed Annaev’in dedesi Berdimuhamet Annaev’in adı, adını Gökdepe
ilçesinin Yzgant köyündeki okuldan almış, 1941-1945 Büyük Vatanseverlik Savaşı’nın kahramanı
olmuştur.
Babası Melikguly Berdimuhamedov’un adı askeri birliklere iliştirildi ve adına bir devlet ödülü
oluşturuldu. Genel olarak Türkmenistan’ın iç işlerinin ve iktidar organlarının sembolü haline geldi. G.
Berdimuhamedov’un annesi Ogulabat Berdimuhamedov, milletin anası sayılıyor.
Aşkabat’ın merkezinde eski cumhurbaşkanının altın heykeli, onun adını taşıyan bir cami, hazine,
sokaklar, özel yeni bir şehir, dergi, gazete, televizyon istasyonu oluşturuldu.
G. Berdimuhamedov’un oğlu Serdar da 1,5 yıl göreve girmeden Kahraman unvanını aldı. Bugün devlet
propagandasında Gurbanguly Berdimuhamedov’un eşi ve gelinlerinden de bahsediliyor. Bütün bu
olaylar Türkmenistan’ın çok özel ve izole bir durumda olduğunu gösteriyor.
Ayrıca ilginç bir durum da 2023 sonbaharında Serdar Berdimuhamedov’un Türkmenistan Kahramanı ilan
edilmesi ve kişilik kültünün yayılmaya başlamasıdır. Bu olaylar bana tam 30 yıl önceki durumu hatırlattı.
Hatırlarsanız bundan tam 30 yıl önce, Ekim 1993’te Türkmenistan Meclisi Saparmurat Niyazov’a
“Türkmenbaşı” adını vermiş, aynı zamanda Krasnovodsk şehrine de Türkmenbaşı adı verilmiş ve bunun sonucunda Niyazov’un kişilik kültü kitlesel olarak gelişmeye başlamıştı.
Haber:Murat Karaca
Aşkabat